Gardı Düşmüş Suskun Kız

Gardı düşmüş suskun kız,
Nişan almış bir tüfeğin göz kırptığını gören bir ceylandır bu dünya,
Sekerek konuşuruz, kelimelerimizin boynunda dizilidir ilmekler,
Bir yangının ortasında kalmaktır gülümsemek,
Paraşütü açılmadı diye kanatlanıp uçup gitmektir buralardan,
Sevmek okyanusunda kaybolmaktır hayat,
her yönü karaya gider sanmaktır.

Gardı düşmüş hırçın kız,
Yumruklarını sıkıp gönlünden geçtiği gibi salla yumruğunu,
Elbet bir ayrılığa denk gelir, narin ellerinin beşkardeş çocuğu,
İsyan etmek denizin yüzü acımasın diye taş atmamaktır,
Evde boynu bükük kalır diye çocukları,
bir tek çiçek koparamamaktır sevdiğine,
Uçsuz bir gökyüzünü başının üstünde taşımaktır,
Hışımla çarpmaktır bulutları güneşin yüzüne.

Gardı düşmüş yalnız kız,
Bir sahilin kumları kadar çok gülümsersen eğer,
tek başına değilsindir,
Bir gerilla gibi dağlarda koşarsan özgürlük peşinde,
Saçlarını savurursan endülüsten esen rüzgârların ateşinde,
Timsahlara yakalanmadan nehri geçen bir antilop gibi sevişirsen,
Akşam evine ekmek getirmiş bir baba gibi sarılırsan yaşama,
Artık senin suskunluğun aşk olmuştur.

-adem özbay-

Yorumlar