Hani
bir şiir yazacaktın güzel kız bana,
Bir papatya gibi sevdiğini sevdiğini sevdiğini söyleyen
durmadan,
Çatıdan çatıya atlayan bir kedi kadar arsız olacaktı
kelimelerin,
Pijamasıyla niyaza duracak kadar Allahla haşir neşir dedem
gibi,
Adamım diyecekti nerdesin bu kadar zamandır.
Hani bir şarkı söyleyecektin bana güzel kız,
Ferdi Tayfur kadar titreyecekti sesimiz çeşmeye varamadan,
Yağmur yağacaktı ıslanacaktık hiç şemsiye aramadan,
Her dilde seni seviyorum diyecektik en çok gözlerin dilinde,
Dudakların, yanakların, karyolanın, yastığın, yorganın.
Hani Paris’e gelecektin güzel kız,
Eyfel’de iftar yapacaktık alarmını kurupta iphonumuzun,
Sonra bütün müzelerini gezecektik senin kadar güzeli
geçmişmi tarihten diye,
Mona Lisa derler şimdi bu şiiri okuyanlar,
Gördüm ben ikinizi de, sen daha güzeldin, ederim ekmek
çarpsın diye büyük yeminide.
Hani bana bir gülücük verecektin güzel kız,
Kara tahtada ‘Ali gel’ diyen öğretmenimiz kadar masum,
Sırf onun için adım Ali olsun isterdim, geleyim diye ona,
Lakin ‘badem’ general gibi dikilip duruyor adımın
yanıbaşında.
Bana yazmadığın şiir için güzel kız,
Söylemediğin şarkı için güzel kız,
Gelmediğin Paris için güzel kız,
Vermediğin öpücük için güzel kız,
Şimdi soğan soyuyorum, anam ağladı diye tasvirim olsun bu âlemde.
Yorumlar
Yorum Gönder